21 Haziran 2014 Cumartesi

Kehanet


Lambanın loş ışığında yatağın kenarına oturup, onun bu alışık olmadığım mutsuz halinin adını koymaya çalışıyorum. Böyle düşünceli olmak Alicele bağdaşmıyor, fakat sanırım babamın ölümüyle hepimiz savunmasız kaldık. Alicei düşünmek bileğime bakacağım o zorunlu anı geçiştirmemi sağlıyor. Geceliğimin kolunu sıyırabilecek cesareti toplamaya çalışırken tam bir korkak olduğumu düşünüyorum. Karanlık Odada babamın cesedi bulunduktan sonra beliren işarete tekrar bakmak için hazır mıyım acaba? Kendi kendime, oradaki her neyse, baksam da bakmasam da aynen duruyor işte diye söylenerek nihayet kolumu açıyorum ve çığlık atmamak için dudaklarımı ısırıyorum. Beni şaşırtan bileğimin alt tarafında beliren işaret değil, ama şimdi rengi sabahkinden bile daha koyu. Daire ne kadar net olsa da, onu kalınlaştırıp kenarlarını pürüzlü hale getiren çıkıntıları bir türlü çözemiyorum. İçimde dalgalar halinde yükselen panik duygusuyla savaşıyorum. Sanırım bir yerlere başvurmam gerek, yapabileceğim bir şey olmalı, anlatabileceğim biri, ama böyle bir şey kime anlatılır ki? Eskiden olsa Alicee giderdim, böyle bir sırla başka kime güvenebilirdim? Yine de aramızdaki mesafenin giderek açıldığını görmezden gelemem. Ona karşı temkinli olmama yol açan da bu.





  Adı: Kehanet
 YazarıMichelle Zink 
Çeviren : Hülya Tezer Yuvalı
Yayın evi: Epsilon Yayınları
Sayfa Sayısı: 296
Basım Tarihi: 2011-03
Dili: Türkçe

Satın Almak İçin: PTT Kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder