30 Mayıs 2014 Cuma

Az

Az...

Küçük bir kelime, büyük bir roman. Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi...

11 yaşında bir tarikat şeyhinin oğluyla evlendirilen korucu kızı Derdâ ile hapisteki bir gaspçının aynı yaştaki oğlu "mezarlık çocuğu" Derda'nın bir mezarlıkta kesişen hayatlarının, bu iki çocuğu kırk yıl boyunca her tür şiddetle yontup birbirlerine hazırlayışının, (bütün anlamlarıyla) Yazı'nın bu iki çocuğu birleştirmesinin hikâyesi. Çocuk şiddeti, hayatın şiddeti, aşkın şiddeti, inancın şiddeti, hırsın şiddeti üzerine, A'dan Z'ye şiddet üzerine, dilin ve yazının şiddetiyle bir roman... 
(Tanıtım Bülteninden)


Adı:Az
Yazarı:Hakan Günday
Yayın Evi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı:360
Basım Tarihi:2011
Dili: Türkçe
Satın Almak İçin: PTT Kitap

Allah De Ötesini Bırak

Allah her şeyden haberdardır, sanmayın ki size yapılan haksızlığa kayıtsız kalıyor. O, size bir annenin evladına yaklaştığı merhametten daha fazla merhamet duyandır. Duanın karşılığını takip etmeden "Allah de ötesini bırak". Kul Rabb'ini imtihan etmez. O'na tevekkülle yaklaştığında rahmetini tüm hücrelerinde hissedeceksin.

Karşında o kadar çok maskeli insan var ki onları tanımak için yoruluyorsun. Şayet dikkat edersen güzel olan bir şey var; o senin hakkını aldıkça, sen onun sevaplarından kazanıyorsun. O halde kaybettim diye üzülme, biraz daha derin bakarsan, aslında kazandığını fark edeceksin!..

Aşık olcaksın evet ama kalbini Allah aşkıyla yakacaksın... Dünyanın geçici olduğunu, biteceğini İDRAK edeceksin; sadece sonsuz kudrete bağlanacaksın. ALLAH'A bağlı yaşayacaksın. İşte Uğur Koşar bu kitap da sana herkes gibi Allah'ı anlatmıyor O'nu adeta hissettirip yaşatıyor!..
-Psikolog Cavidan Ebru Kızıl-

Yirmi yıldır terapi deneyimlerimde elde ettiğim sonuçlardan biri şudur ki; eksik olan parçaları yitirdiğini düşünen ve bunları arayarak çıkmazlara giren ve bunun da dışarıda olduğunu sanan çok büyük bir çoğunluk çeşitli psikolojik sorunlarla ruh sağlıklarını bozmuştur. Bu büyük çoğunluğa eserlerinde ve görüşlerinde öze dönüş yolunda katkı sağlayan, aradıklarını bulabilme cesareti ve ışığı olan Uğur Koşar Dostuma "ALLAH DE ÖTESİNİ BIRAK" ile özlerine dönebilmesi adına ışık olan eserinden dolayı en içten teşekkürlerimi sunuyorum...
-Uzm. Psikolog Abdullah Topal-
(Tanıtım Bülteninden)


Adı: Allah De Ötesini Bırak
Yazarı:Uğur Koşar
Yayın Evi:Destek Yayınları
Sayfa Sayısı: 176
Basım Tarihi:Temmuz 2013
Dili: Türkçe
Satın Almak İçin: PTT Kitap

29 Mayıs 2014 Perşembe

Aşkın 7 Hali

Aşkın Gözyaşları Serisiyle Milyonlarca Okura Ulaşan
Sinan Yağmur’dan İlk Defa Günümüzde Geçen Bir Hikâyeyle Yaralı Yüreklere Tasavvuf Terapisi Niteliğinde Bir Aşk Romanı!
“Çocukken birçok aşk masalı okudum. Büyüdüm, aşkı yaşadım. Şimdi ben bir aşk masalı oldum.”
– Hz. Mevlana
Aşkın 7 Hali: Beşerî aşk, masalsı aşk, Platonik aşk, divane aşk, dosta aşk, Peygamber aşkı, ilahi aşk…
Tasavvuf tarihinin en can alıcı olayları hakkında yazdığı romanlarla milyonlara ulaşan Sinan Yağmur, ilk defa bugünde geçen bir hikâyeyle okurun karşısına çıkıyor.
Kendisini intihara sürükleyen bir ihanetin pençesinde kıvranan bir kadın: Aylin
Hayatında ilk defa vicdan azabı kavramıyla tanışacak bir zevk düşkünü: Cengiz
Hayatını temellerinden sarsan bir iftiranın kurbanı: Hace
Sinan Yağmur, bu üç kahramanın Konya’da kesişecek hayatlarını aşkın 7 farklı hali üzerinde katman katman örüyor.
Sahabe’den Safvan bin Muattal ile Hz. Ayşe, Mevlana ve Şems, Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin ümitlerini kaybetmiş üç karakterin imdatlarına yetişip onları aşk terapisine alıyor.
Aşkın 7 Hali – Bişnev, olgun bir kalemin diliyle, iç huzuru arayanlara ve yaralı yüreklere derman ve başucu kitabı olacak, yıllar boyu unutulmayacak bir roman.


Adı: Aşkın 7 Hali
Yazarı: Sinan Yağmur
Yayın evi: Kapı Yayınları
Sayfa Sayısı: 136
Basım Tarihi: Mayıs 2014
Dili: Türkçe
Satın Almak İçin: PTT Kitap

Saraydan Hikayeler Prens ve Muhafız

New York Times Çok satanlar listesinde uzun süre 1 numaradakalan Beni Seç ve Elit'in ardından, okurları için Kiera Cass'tan muhteşem bir hediye: America'nın aşkı için savaşan Prens
Maxon ve Muhafız Aspen'in bakış açılarından yazılmış, kalplerinin sesini duyuran iki novella.
Bu iki novellanın dışında kitabın küçük sürprizleri de var: müzik listeleri, yazarla söyleşi, karakterlerin geçmişleri ve dahası serinin hayranlarını bekliyor. Seçim'den önce Maxon'ın kalbinde biri var mıydı? Seçim'in ilk günlerinde neler yaşadı? Bir Altı olarak doğan Aspen saraya girince neler hissetti? America'nın Aspen hakkında bilmedikleri nelerdi?
(Tanıtım Bülteninden)










Adı: Saraydan Hikayeler Prens ve Muhafız
Yazarı: Kiera Cass
Çeviren: Derya İmer Aydınlık
Yayın evi: Dex Yayınevi
Sayfa Sayısı: 196
Basım Tarihi: Mayıs 2014
Dili: Türkçe
Satın Almak İçin: PTT Kitap

26 Mayıs 2014 Pazartesi

Cehennem

Dan Brown'ın sır gibi gizlenen kitabı 12 ülke ile aynı anda Türkiye'de de piyasaya çıktı. Hatta saat farkını göz önüne alırsak kitap dünyada ilk olarak Türkiye kitapçılarının raflarında yer aldı. 

Dan Brown bu kitabı yazarken Dante'nin Cehennem'inden esinlendiğini söylemişti. Kitabı okurken de bu etkiyi görebiliyorsunuz; Dante'nin cehennemi sizi içine çekiyor! 

Bugün Dünya Sağlık Örgütü'nün de açıkladığı üzere dünya nüfusu büyük bir hızla artmakta. Kitapta da bu nüfus artışının yaşantımızı nasıl olumsuz etkileyeceği anlatılıyor ve bu sorun bir cehennem olarak karşımıza çıkıyor. Peki, bu cehennemden nasıl kaçılır, bu sorunun cevabını arıyoruz bu kitapta. Bu arayışta da Brown Dante'nin Cehennem'indeki iç içe geçmiş ve gittikçe daralan dokuz sarmal daireye ve orada acı çeken insanlara atıfta bulunuyor.

Alışıldık Dan Brown kitapları gibi bu kitapta da yine sırlar, gizem, şifreler ve tabii sanat tarihi var. Ama Türkiye'deki okuyucular için bu sefer büyük bir fark mevcut. Çünkü cehennemin kapıları aslında İstanbul'a açılıyor! Hikâye Floransa'da başlasa da merkezde İstanbul var! Ve İstanbul'da da öne çıkarılan yerler Yerebatan Sarayı ile Ayasofya! 

Kahramanımız ise yine Robert Langdon. 

Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon başından vurulmuş bir halde evinden binlerce kilometre uzakta, Floransa'da bir hastane odasında gözlerini açtığında ne buraya nasıl geldiğini ne de nasıl vurulduğunu hatırlamaktadır. Yaşadığı korkunç baş ağrısına eşlik eden tek şey; sürekli kâbuslarında gördüğü kan kırmızısı bir nehrin karşı kıyısından kendisine "Ara, bulacaksın!" diye seslenen gümüş saçlı güzel bir kadın ve onu çevreleyen, toprağa baş aşağı gömülü can çekişen bedenlerdir.

Langdon gördüğü kâbusları anlamlandırmaya çalışırken kadın bir suikastçı tarafından takip edildiğini, kendisine tedavi uygulayan doktorlardan biri gözlerinin önünde vurulunca anlar. Hastanede görevli diğer doktorlardan biri olan Sienna Brooks'un o ölüm kalım anında yardım etmesiyle hayatta kalır ve neler olduğunu ilk olarak onun ağzından duyma fırsatına kavuşur.

Sienna'nın evinde kendine bir yol çizmeye ve olan biteni anlamaya çalışırken, genç doktorun, üzerinden çıktığını söylediği bir projektör, Langdon'ın çözmesi gereken sırlar ve şifreler dünyasının kapısını aralar. Projektörden duvara yansıyan, Botticelli'nin ünlü La Mappa del'Inferno adlı eserinin bir görüntüsüdür; ama bir fark vardır. Buradaki cehennem tasvirinde bir mesaj gizlidir.

Langdon bir yandan mesajı çözmek, bir yandan da müşterilerinin amaçlarına ulaşabilmeleri için varlıkları, personeli, tecrübesi ve yaratıcılığı her zaman sınırsız bir hizmet sunan gizemli örgüt Konsorsiyum'um peşine taktığı suikastçılardan kurtulmak zorundadır. Bu örgüt ister borsayı yükseltmek, ister bir savaşı meşrulaştırmak, ister bir seçimi kazanmak veya bir teröriste tuzak kurmak olsun, dünyanın siyasal güçleri için sahte bilgi komploları düzenleyen, akla hayale gelmedik senaryolarla kurulu dünya düzenini korumaya çalışan gizemli bir örgüttür ve şimdi de Langdon'ın peşindedir. Simgebilim profesörü hem Konsorsiyum'la baş etmeye hem de şifreleri adım adım çözdükçe Floransa sokaklarında farklı pek çok mekâna giderek ipuçlarını puzzle'ın parçaları gibi yerli yerine koymaya çalışır. 

Sonunda Langdon Floransa'nın en eşsiz şaheserlerinden biri olan Vecchio Sarayı'nda muhafaza edilen bir ortaçağ veba maskesine, Dante'ye ait olan ölüm maskesine ulaşır ama ne yazık ki maske çalınmıştır ve çalanların bunu hangi amaca hizmet ederek yaptıklarını anlamak için Profesör Langdon bu aşamayı çözmek zorundadır. Fakat Langdon eldeki çok az ipucundan hareketle mantıklı bir sonuca ulaşamasa da eğer maskeyi ele geçirebilirlerse sırrı da çözebileceklerine inanmaktadır. Ve bundan sonra da amansız bir kovalamaca başlar. Artık, ipuçları Dante'nin Cehennem'inin içinde saklı olan bir bilmecenin etrafında şekillenen korkunç bir senaryonun içindedir ve hem peşindekilerden kurtulmak hem de kendisine umut bağlayan bilim dünyasının ümitlerini boşa çıkarmamak zorundadır.

Ve Floransa'nın tarih kokan dar sokaklarından Venedik'in muazzam bazilikalarına uzanan bu semboller zinciri Langdon'ı tarihi sonsuza dek değiştirebilecek olan bir mekâna sürükler. Burası üç imparatorluğun merkezi olmuş, insanlık tarihi kadar eski, dünyanın incisi İstanbul'dur. Ve bu şehirde ya tarih baştan sona yeniden yazılacak ya da bunu yazacak hiç kimse kalmayacaktır...

24 saat içinde geçen Robert Langdon'ın bu soluksuz macerası bu sefer Dan Brown okuyucularını daha bir saracağa ve nefessiz bırakacağa benziyor! 
(Tanıtım Bülteninden)


Adı:Cehennem

Yazarı:Dan Brown
Çeviren: İpek Demir
Yayın evi: Altın Kitaplar
Sayfa Sayısı: 576
Basım Tarihi: Mayıs 2013
Dili: Türkçe
Satın Almak İçin: PTT Kitap



Ölümcül Kimlikler


"Bana 'içimin derinliğinde' ne olduğu sorulduğunda, bunda herkesin 'içinin derinliğinde' ağır basan tek bir aidiyetin, bir bakıma 'kişinin derin gerçekliğinin', doğarken ebediyen belirlenen ve artık değişmeyecek olan 'öz'ünün varolduğu inanışı yatıyor; sanki geri kalanın, bütün geri kalanın -özgür insan olarak katettiği yolun, benimsediği inanışların, tercihlerin, kendine özel duygusallığının, yakınlıklarının, sonuçta yaşamının- hiçbir önemi yokmuş gibi."

Kimlik insanın zamanın içindeki incelişinde onu dünyaya bağlayan bir ayna.

Amin Maalouf, Ölümcül Kimlikler'de çok yönlü ve saydam bir sorgulamanın eşiğinde, aynadaki görüntünün tutulabileceğine işaret ediyor.

Ölümcül Kimlikler, dünyanın yeni zamanlarında insanlığın küllerinden kuracağı düzenin temeline konan bilge bir taş.






Adı:Ölümcül Kimlikler
YazarıAmin Maalouf 
Çeviren : Aysel Bora
Yayın evi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 136
Basım Tarihi: Temmuz 2008
Dili: Türkçe
Satın Almak İçin: PTT Kitap

23 Mayıs 2014 Cuma

Soğuk Kahve

Sıcacık bir kahveden yükselen güzel kokular eşliğinde keyifli bir okuma vaat ediyor Soğuk Kahve.

İronik ve mizahi olduğu kadar keskin bir dil. Belki de çoğumuzun gündelik hayatında olan konuları anlatırken sizi ters köşeden bir bakış açısına yatırıp golü ustalıkla atıyor. Hınzır bir zekânın ürünü olan cümleleri sizi gülerken duygulandıracak, çoğu zamansa hayretler içinde bırakacak.
-Kahraman Tazeoğlu-

Batman kendi deyimiyle numune bir adam. En azından yazdıkları öyle. Kolay kolay kimseden duyamayacağınız, cesaret isteyen şeyleri açıkyüreklilikle söylüyor okura. Özellikle kadın erkek ilişkilerinin üzerindeki pembe tozu üfleyip altında yatan siyahları ve beyazları soğukkanlılıkla gösteriyor. Ne her erkek bir Romeo, ne de her kadın bir Juliet.
-Ertürk Akşun-

Topuklu ayakkabı mı yoksa ben mi?
Bir kadını zorlayan bir soru olabilir.
''Çikolata mı ben mi?'' sorusu kadar olmasa da zorlar.
Sizler topuklu ayakkabısı ayaklarını vuran kadınlarsınız.
Topuklarınızın altında kâğıt mendiller var.
Bazılarınızın gözyaşlarını silen mendiller işte, yabancı değiller.
O mendiller hep canınızın yandığı yerlerde...
Çok adisiniz pembe rujlar, çekici kılıyorsunuz dudakları.
(Tanıtım Bülteninden)

Adı:Soğuk Kahve
Yazarı:Ahmet Batman
Yayın evi:Destek Yayınları
Sayfa Sayısı: 224
Basım Tarihi:Nisan 2013
Dili: Türkçe
Satın Almak İçin: PTT Kitap

Serenad

Roman okumak istiyorsanız...

Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın (36) ABD'den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner'i (87) karşılamasıyla başlar.

1930'lu yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile'ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir.

Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor.

Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad'da Zülfü Livaneli'nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz Dengesi.

(Tanıtım Bülteninden)
Adı: Serenad
Yazar: Zülfü Livaneli
Sayfa Sayısı: 484

Yayınevi: Doğan Kitap

Çıkış Tarihi: 2011

Satın Almak İçinPTT Kitap

Senden Önce Ben

Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu...

Yaşamın ince detayları Lou'dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu...

Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.

Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lou'nun rengârenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur?

Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün...

"Sakın son bölümü otobüste giderken okumayın. Ağlamamak için kendinizi tutmaya çalışırken bir enkaza dönüşebilirsiniz."
-Tracy Williams-

"Bu kitabı okuyunca duygudan duyguya koşacağınız bir lunaparka girmiş gibi oluyorsunuz. Okurken dünyayı ve zamanı durdurmak isteyeceksiniz."
-Dooster-

"Arkadaşların elden ele dolaştıracağı bir roman olacak. Moyes karizmatik, gerçekçi ve çarpıcı karakterler yaratmayı çok iyi biliyor."
-The Independent-

"Sizi bu kadar içine çekecek başka bir kitap bulmanız çok zor. Yıllardır okuduğum en güzel kitap."
-Gill B.-

"Bu hikâyeyi kitap bittikten çok uzun bir süre sonra bile hatırlayacak, her daim yanınızda taşımak isteyeceksiniz." -Romantic Book Lover-
(Tanıtım Bülteninden)

Adı: Senden Önce Ben
Yazar: Jojo Moyes
Sayfa Sayısı: 480
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Çıkış Tarihi: Kasım 2013
Satın Almak İçinPTT Kitap

22 Mayıs 2014 Perşembe

Bir Türk Dünyaya Bedel İki Türk Lak Lak Eder



Vay Beee...

Bu kitap çok konuşulacak...

Erdal Demirkıran, 12. kitabıyla "Bir Türk Dünyaya Bedel İki Türk Lak Lak Eder" diyor bu kez; enine boyuna ulusumuzu irdeliyor. 

Dünyanın En Akıllı İnsanı; kendine has üslubu, kullandığı mizahi dil ve akıl dolu yaklaşımlarıyla okuyucusunun ilgisini sayfadan sayfaya taşırken bunu sürekli diri tutmayı da her zamanki gibi büyük bir ustalıkla başarıyor.

Haa bu arada, okurken çok şaşıracaksınız çünkü bu kitap ne bir eksik ne bir fazla, tam olarak sizi anlatıyor.

(Tanıtım Bülteninden)






Adı:Bir Türk Dünyaya Bedel İki Türk Lak Lak Eder
Yazar: Erdal Demirkıran
Sayfa Sayısı: 456
Çıkış Tarihi: Temmuz 2013
Satın Almak İçinPTT Kitap

Kürk Mantolu Madonna

''Sir Francis Bacon (1561-1626), zenginlik ile yoksulluk, ün ile düşüş, tutarlılık ile tutarsızlık, akıl ile boş inanç arasında dalgalanan bir çağda yaşadı.
Bacon'un yetenekleri, ilgilerindeki evrensellik, araştırıcılık çağının pek az kişisnde vardır.
Geçmiş gelenekleri ve yöntemleri tanır, çoğunu benimser ama bununla kalmaz, o geleneklerle yöntemlerin hepsini umulmadık yeni gözlemlerle, kökten değişikliklerle aşmasını bilir.
Bacon, "Denemeler"inde, değişik alanlardan edindiği gözlemler ve deneylere dayanarak kurduğu bilgelik ile "deneme"nin isim babası Montaigne'den ayrılır. 
O, Montaigne gibi kendi benliğini anlatmaz, yaşama uygulanabilecek bir bilgelik ortaya koyar. 
Bunu yaparken yarattığı zengin imgelerle bir dil ustası olduğunu da kanıtlar.
Baronluğu ve Vikontluğu unutulsa da, Bacon'ın yazarlığı dört yüz yıldır hala taze.




Adı: Kürk Mantolu Madonna
Yazar: Sabahattin Ali
Sayfa Sayısı: 164
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Çıkış Tarihi: Şubat 1998
Satın Almak İçin: PTT Kitap

Son Kamelya

1940’lı yılların Amerikası’nda bir fırıncının kızı olan Flora Lewis, un kokulu hayatının bir gün çok farklı yöne sürükleneceğini bilmiyordur. Genç kız bir yandan yaşlı anne babasına yardım ederken, öte yandan botanik bahçesinde bitkilerin ve çiçeklerin gizemli dünyasıyla uğraşmaktadır. Ta ki kendini uluslararası çiçek hırsızlığı zincirinin tam ortasında bulana kadar… Yapacağı iş çok basittir; İngiltere kırsalındaki Livingston Köşkü’ne gidip Middlebury Pembesi olarak bilinen ender bir kamelya türünü bulup haber vermek. Köşke dört öksüz çocuğa dadı olarak sızan Flora, içinde imkansız bir aşkın tohumlarını büyütürken, ne tür bir belaya bulaştığını acı bir şekilde öğrenecektir.

Tam elli sene sonra bahçe tasarımıyla uğraşan Addison Sinclair, eşiyle birlikte Livingston Köşkü’ne gelir. Geçmişindeki hayaletten kurtulmaya çalışan Addison, aslında burada çok daha sancılı bir gizemin içine düşer. Bunu çözmeye çalıştıkça dillere destan kamelya bahçesinin kanla sulandığı gerçeğine de adım adım yaklaşacaktır… 

Mart Menekşeleri ve hâlâ çoksatanlar listesinde yer alan Böğürtlen Kışı yazarı Sarah Jio'dan muhteşem bir kitap daha. Son Kamelya, kalbimizdeki geçmişin zehrini umut kırıntısına tutunan küçük bir tohumla yok edebileceğimizi gösteren bir başyapıt. 

"Günümüze kadar taşınan geçmişin gizemi ile olayları yatıştıran affetmenin gücü tek kelimeyle muazzam."

-Booklist-
(Tanıtım Bülteninden)

Kitaplarını bir solukta okuduğum, genç ve güzel yazar Sarah Jio..

 Adı: Son Kamelya

Yazar: Sarah Jio
Çevirmen: Ayhan Ece Şirin
Sayfa Sayısı: 352

Yayınevi: Arkadya Yayınları

Çıkış Tarihi: 1 Mayıs 2014
Satın Almak İçin: PTT Kitap

Böğürtlen Kışı

"Canım Daniel'ım,

Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsediğini görmek, kahkahalarını duymak, mutluluğunu paylaşmak için yaşıyordum."

Vera Ray 1933 yılının o karlı mayıs akşamında üç yaşındaki oğlu Daniel'ı son kez öptüğünü bilmiyordur. Her ne kadar oğlunu yalnız bırakma düşüncesinden nefret etse de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Tek avuntusu, gün ağardığında küçücük oğluna sarılacak olmasıdır. Ancak Vera geri döndüğünde karşılaştığı manzara, Daniel'ın boş yatağıdır. Bir de karlar içine gömülmüş olan oyuncak ayısı.

Seksen sene sonra Seattle yine mayıs ayında karlar altındadır. Köklü bir gazetede muhabir olan Claire Aldridge, bu doğaüstü olayı haber yapacaktır. Araştırmalarına devam eden Claire, küçük çocuğun bu zamana kadar sonuçlanmamış kaçırılma davasıyla karşılaşır. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen Claire, bu olayı çözmeye karar verir. Ancak çözdüğü her düğümün, onu Vera'yla olan bağlantısına yaklaştırdığından habersizdir…

Böğürtlen Kışı aşkı, umudu ve umutsuzluğu derinden anlatan muhteşem bir kitap. 
Bu öyküyü yüreklerinizden kolay kolay silip atamayacaksınız.

(Tanıtım Bülteninden)
Adı :Böğürtlen Kışı
Yazarı: Sarah jio
Çeviren: Duygu Parsadan
Yayın Evi : Arkadya Yayınları
Basım Tarihi:Ekim 2013
Sayfa Sayısı: 360
Dili :Türkçe
                                                           Satın Almak İçin: PTT Kitap

Mart Menekşeleri

Bir kadının yüreği sırlarla dolu bir denizdir...

Gerçek aşkı yaşadığına inanan ünlü yazar Emily Wilson, kocasının başka bir kadını ona tercih ettiğini öğrenince, hayal kırıklığına uğrar. Tüm bu olanlara rağmen yine de tek bir damla gözyaşı dökmez.

Büyük yengesi Bee, Mart ayını Bainbridge Adası'nda geçirmesi için onu davet eder. Emily ruhunda açılan yaraların iyileşmesi umuduyla, bu teklifi kabul eder.

Adanın mistik havasıyla huzuru yakalamaya çalışan Emily, 1943 yılında yazılmış kırmızı kadife kaplı bir günlük bulur. Bu günlük onu geçmişin tozlu sayfalarına hapsolan gerçek bir aşk hikayesine ve altmış yıllık bir aile sırrına götürecektir...
(Arka Kapak)




Adı : Mart Menekşeleri
Yazarı: Sarah jio
Çeviren: Nihan Giray
Yayın Evi : Arkadya Yayınları
Basım Tarihi: Ekim 2012
Sayfa Sayısı: 336
Dili :Türkçe
                                                           Satın Almak İçin: PTT Kitap

Yağmur Sonrası

2. Dünya Savaşı'nın tam ortasında yaşanan yasak aşk ve işlenen korkunç bir cinayet...

Umut tükenmiş gibi görünse de ikinci şans her zaman vardır... Ya yoksa?

Anne Calloway ne kadar çabalasa da yetmiş yıldır peşinden gelen anıları bir türlü aklından silemiyordur. Bora Bora Adası'ndan adına gelen gizemli bir mektup ise adeta kapanan yarasını yeniden açar.

1942 yazında, 2 Dünya Savaşı'nın en hararetli zamanında Bora Bora Adası'nda görev almak için orduya hemşire olarak katılan Anne, genç, güzel ve nişanlı bir kadındır. Ancak orada hiç hesap etmediği bir durumla karşılaşır. Aşk... Kalbini tutkuyla dolduran, yakışıklı asker Westry Green'e karşı koyamaz. Kısa sürede aşkları, adadaki amber çiçekleri gibi filizlenirken, sazdan çatısı olan bir bungalovun altında gizli bir dünyayı paylaşırlar. Ta ki bir gece tüyler ürperten bir cinayete şahit olana kadar... Savaş rüzgarlarıyla ayrı yerlere savrulan çift, bir daha asla bir araya gelemez. Peki Anne, onca sene sonra çıkagelen bu mektubun izinden gidip taşıdığı vicdan azabını sonlandırabilecek mi?

Ya siz, araya zaman, mekan, kişiler girse de gerçek aşkın peşinden gitmeye cesaret edebilir misiniz?

Yağmur Sonrası ile tutkunun zaman tanımayan öyküsünü okurken, 
gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız.
(Arka Kapak)
Adı : Yağmur Sonrası
Yazarı: Sarah jio
Çeviren: Duygu Parsadan
Yayın Evi : Arkadya Yayınları
Basım Tarihi: Nisan 2013
Sayfa Sayısı: 347
Dili :Türkçe
                                                           Satın Almak İçin: PTT Kitap

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Mihmandar

"Peygamber'in mihmandârı! Bir arzun varsa yapayım. Bir vasiyetin varsa yerine getireyim!"

"Ey Emîr! Sakın Allah'ın dinini bozma, müminler arasına fitne girmesine müsaade etme. Askere adalet ile muamele eyle ve düşman karşısında can kaygusu çekme. Bana gelince, senden ve senin ait olduğun şu dünyadan hiçbir şey istemediğimi bil ve herkese böylece ilan et. Şurada can oynatan cengâverlerden son arzum odur ki Azrail (a.s) bize uğradıktan sonra na'şımı Konstantiniyye surlarına yakın götürsünler. O gün savaş hattı nerede oluşursa, bedenimi o noktaya kadar taşısınlar ve orada, savaşan mücahitlerin arasında beni defneylesinler. Ta ki atlarımızın ayakları bedenimi çiğnemiş olsun, Bizans dokunamasın. Ayrıca, eğer yapabiliyorlarsa, cenazemi kendi atımın arkasında bir sedyeye bağlayıp taşısınlar. Tıpkı Kutlu Nebi'yi getiren Kusvâ'nın Medine'de bizim hanemizi bulduğu gibi o da benim için nereye gideceğini ve nerede duracağını bulacaktır."
(Tanıtım Bülteninden)



Adı : Mihmandar
Yazarı: İskender Pala
Yayın Evi : Kapı Yayınları
Basım Tarihi: 2014
Sayfa Sayısı: 400
Dili :Türkçe
                                                           Satın Almak İçin: PTT Kitap

Uçurtma Avcısı


Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.

Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.

Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları... Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor.

Uçurtma Avcısı'nda anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü...


Adı : Uçurtma Avcısı
Yazarı: Khaled Hosseini
Yayın Evi : Everest Yayınları
Çeviren: Püren Özgören
Basım Tarihi: Ekim 2004
Sayfa Sayısı: 390
Dili :Türkçe
                                                           Satın Almak İçin: PTT Kitaphttp://www.pttkitap.com/kitap/ucurtma-avcisi-1-p820294.html